Zeki insanlar kendilerini de kandırmakta maharetlidirler. Olmak istediğimiz insana giderken yaşadığımız durumlar bizi psikolojik bir çatışmaya itebilir.
X: Ben böyle bir ortamda doğdum. Böyle yetiştirildim. Böyle zorluklar yaşadım. İmkanlarım da bunlar.
Y: Hayır! Değişmemek için, rahatımı bozmamak için kendime bahaneler buluyorum. Gayret etsem, daha iyi olabilirim.
X: Hayır hayır! Anlamıyorsun. Bu düşünce ve ideal yaşama doğru değişim sana empoze ediliyor. Eylemlerimizin, bilişsel kapasitemizin sınırlarında nerede ve nasıl yetiştiğimizin, nelerle karşılaştığımızın büyük etkisi var. Bunları yok sayıp hemen yarın istediğimiz insan olamayız. Eğer olmak istediğimiz insandan çok uzaksak da bu değişim yolundaki yıpranma, efor bir insanın kaldırabileceğinden büyük olabilir. Çad'da 20 yaşında bir genç açlıkla mücadele ederken 10 senelik bir değişimle 30 yaşında bir şirkete CEO olabilir mi? Çok zor çok!
Y: Bu kadar büyük değişim beklemeyebilirsin. Ama yapabileceğin şeyler var. İdeal olanla makul olanın dengesini kurup olmaktan huzur duyduğun, tatmin olduğun bir insana dönüşebilirsin. Öncelikle kendimizi kurban psikolojisinden kurtarmamız gerekiyor. Yaşayacağımız yası yaşayıp artık daha iyi bir yaşamın inşası için adımlar atmamız gerekiyor. Sürekli bulunduğumuz durumun nedenlerine takılarak ilerleyemeyiz!
Kimin haklı olduğu konusunda yüzde yüz bir kanaatim yok açıkçası. Ama elde olanla yapmak istediklerimizi yapmaya çalışmaya devam edeceğiz.